Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Vucic ve Kurti ile Brüksel’de iki ayrı toplantı yaptı.
Vucic, görüşmenin ardından Sırp medyasına yaptığı açıklamada, ülkesinin Kosova konusunda yapılan tüm anlaşmaların uygulanmasını istediğini, Kosova’nın bağımsızlığını kabul etmeyeceklerini ve bunun bilinen bir durum olduğunu vurguladı.
Kosova’nın Birleşmiş Milletler (BM) üyeliğine de karşı olduklarına dikkati çeken Vucic, NATO’nun Kosova’daki Barış Gücü’nün (KFOR) varlığını ve kapasitesini arttırmasını desteklediklerini dile getirdi.
Vucic, ne kadar ciddi davrandıklarını ve uluslararası toplumun güvenini kimin hak ettiğini dünyaya göstermek için ellerinden geleni yapacaklarını belirterek, “Tüm bölgede barış istiyoruz ve bu hususta sorumlu davranmaya devam edeceğiz.” dedi.
Vucic ve Kurti gün boyunca AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve AB Belgrad-Priştine Diyaloğu Özel Temsilcisi Miroslav Lajcak ile de ayrı ayrı görüşmeler yaptı.
“YALNIZCA İMZALAMAK KABUL ETMEK ANLAMINA GELİR VE UYGULAMAYI GARANTİ EDER”
Kosova Hükümeti, Kurti’nin Avrupalı liderlerle yaptığı görüşmelerin ardından yayımladığı bildiride, Kurti’nin gün boyunca iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik anlaşmanın imzalanmasını talep ettiği bildirildi.
Kurti’nin anlaşmanın imzalanması için AB Liderler Zirvesi’nin doğru yer olacağını ifade ettiği aktarılan bildiride, “Başbakan Kurti’nin bu cömert teklifine rağmen Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, Kosova ile bir anlaşma imzalamayı reddetti ve (iki ülkenin daha önceden mutabık kaldığı) Temel Anlaşma ve uygulama ekinin üç ilkesini fiilen geçersiz kılan bir yan mektubun kabul edilmesini talep etti.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Bildiride, Kurti’nin toplantı sonunda, “Kabul etmek imzalamak demektir, yalnızca imzalamak kabul etmek anlamına gelir ve uygulamayı garanti eder.” ifadesine yer verildi.
İki ülkenin sık sık karşı karşıya gelmesindeki ana nedeninin, Sırbistan’ın, 2008’de tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova’yı kendi toprağı olarak görmesi olduğu ifade ediliyor.
AB arabuluculuğunda 2011’de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci kapsamında ise ilişkilerin normalleşmesi ve nihayetinde iki ülkenin birbirini tanıması için ortak bir yol bulmaya çalışılıyor.