Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları şu şekilde: “Dünyada özetle aslında göreceli olarak istikrarlı fakat düşük bir büyüme dönemindeyiz. Bunu yakın bir dönemde değişme ihtimali zayıf. Dezenflasyon devam ediyor. Finansal koşullar oldukça sıkıydı, gevşemeye başladı. Küresel ticarette korumacılık yeni normal ama tabi ki birtakım önemli trendlerle karşı karşıyayız.
KÜRESEL BÜYÜME TAHMİNLERİ
Dünya Bankası tahminlerine göre bu sene büyüme 2.6 olacak gelecek sene 2.4. IMF tahminlerine göre de küresel büyüme yüzde 3.1, gelecek sene de yüzde 3.1 civarında olacak.
Küresel ticarette bir canlanma başlaması öngörülüyor. 2023’te küresel ticaret de aslında hemen hemen hiç büyümedi. Dezenflasyon dünyada devam ediyor. Küresel olarak baktığınız zaman enflasyonun yüzde 8.1’e düşmesi öngörülüyor. Bizim için önemli olan küresel finansal koşullar anlamında gelişmiş ülkelerdeki enflasyon trendidir. Burada enflasyonun 2.6’ya düşüşü öngörülüyor. Finansal koşullarda önemli bir iyileşmeyi içeriyor.
‘FED VE ECB’DEN FAİZ İNDİRİMLERİNİN DEVAM EDECEĞİ ÖNGÖRÜLÜYOR’
Küresel enflasyonun iniyor olması 2024’te ve 2025’he hem Amerikan Merkez Bankası hem Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirimi beklentilerini artırmış durumda. Fed için 140 baz puan, Avrupa Merkez Bankası için 130 baz puan, 2025’te de faiz indirimlerinin devam edeceği öngörülüyor.
OVP HAKKINDA
Programın bazı temel hedefleri var. Ana hedef fiyat istikrarıdır. Çünkü fiyat istikrarının olmadığı bir yerde öngörülebilirlikte bahsedemezsiniz. Fiyat istikrarı bu programın özüdür. Fiyat istikrarını sağlayamazsak nitelikli, sürdürülebilir ve rekabetçi bir sanayi asla olmaz.
İkinci hedefimiz makro finansal istikrar açısından önemlidir. Mali disiplinin tesis edilmesidir. Üçüncüsü sürdürülebilir bir cari açık.
Büyümede bir dengelenme ihtiyacı olduğu çok nettir. Sadece içeride ve dış kaynakla tüketerek büyümeyi sürdürmek mümkün değildir.
Yapısal reformlar ise bu programın olmazsa olmazıdır. Yapısal reformlar hedefleri gerçekleştirmede, kazanımların kalıcı hale getirilmesinde esas rol oynayacaktır. Programın temel çerçevesi budur.
Fiyat istikrarı neden önemli? Çünkü makro finansal istikrar ve öngörülebilirlik açısından gereklidir. Kaynakların spekülatif alanlar yerine nitelikli sanayiye, verimli alanlara etkin bir şekilde kanalize edilmesi için fiyat istikrarı gereklidir.
Geçen sene Türkiye 29.9 milyar dolar altın ithal etmiştir.
‘TÜRKİYE’DE ENFLASYON DÜŞECEK’
Dezenflasyon programının çerçevesi çok basittir. Fed enflasyonu nasıl indirdiyse, AB nasıl indirdiyse, Brezilya, Meksika nasıl indiriyorsa biz de öyle yapıyoruz. Parasal sıkılaşma var.
Esas istikrarsız büyüme enflasyonun yüksek olduğu dönemlerdir. Biz programı desteklemek açısından seçici kredi sıkılaştırmasına gittik, miktarsal sıkılaşmaya da gittik. Önümüzdeki dönemde çok daha destekleyici maliye ve gelirler politikası olacaktır.
Türkiye’de enflasyonun yer çekimine karşı mücadele edeceğine inanmıyorum, düşecektir.
Fiyat istikrarını sağlamak için bütçe açıklarının makul düzeyde tutulması lazım. Dezenflasyonu desteklemek için bütçe açığını sınırlamaya devam edeceğiz.
“VERGİNİN TABANINI GENİŞLETECEĞİZ”
Daha düşük risk primi, daha yüksek kredi notlarına kavuşmasının önemli ön koşullarından biri mali disiplindir. Para politikasındaki normalleşme gelecek enflasyonu çıpalayacak düzeyde olacaktır.
Verginin tabanını genişleteceğiz, şu anda verginin hakkıyla alınmadığı alanlarda çaba göstereceğiz, şu anda çalışmalar var, düzenleme gerektiren ve gerektirmeyen hususlar var. 2024’te OVP’de öngördüğümüzün altında bütçe açığı ile kapatmak için elimizden geleni yapacağız.