AKP’ye geçen Serap Yazıcı’dan Özgür Özel’in iddialarına ilk cevap

“`html

T24 Haber Merkezi

Gelecek Partisi’nin kurucu ismi Serap Yazıcı Özbudun, son zamanlarda AKP’ye katılmasıyla ilgili gelen eleştirilere cevap verdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından kendisine yöneltilen suçlamaları “iftira” olarak tanımladı.

Serap Yazıcı’nın çarpıcı açıklamaları ve iktidara yönelik eleştirileri gündemde: Erdoğan’ın yeniden adaylığı, mevcut yönetim sistemi, İstanbul Sözleşmesi konuları…

Özgür Özel, Özbudun’un AKP’ye geçmeden önce CHP’ye katılmak istediğini ve bu isteğin kendisi tarafından kabul edilmediğini belirtmişti. Özbudun, sosyal medya üzerinden paylaştığı dört sayfalık belgede Özel’in iddialarını çürüttü. Özbudun, CHP’li Berna Polat’ın kendisine partisinin tarihine dair eleştiriler nedeniyle katılmayı reddettiğini açıkladı.

Özgür Özel’in açıklaması: “Serap Yazıcı, ‘tek adam rejimine’ vurgu yaparak CHP’ye katılmak istemiş.”

Serap Yazıcı Özbudun’un ifadeleri şöyle:

“Gelecek Partisi’nde devam etmem durumunda siyasetteki geleceğimin olmayacağını belirtti.”

“Sayın Özgür Özel, benimle ilgili bugün yaptığı gerçek dışı beyanlara yanıt vermek istiyorum. 9 Ekim 2024 tarihinde Antalya’da katıldığım bir etkinlikte, Gelecek Partisi eski üyesi ve şu an Antalya Kepez Belediye Meclisi CHP üyesi olan Sayın Berna Polat ile görüştüm. Kendisiyle sohbet ederken danışmanım da bulunuyordu.”

“Berna Hanım, Gelecek Partisi’nde kalmam halinde siyasi kariyerimin sona ereceğini ifade etti. Ben de kendisine, böyle bir kaygımın olmadığını ve başka mesleki alternatiflerim olduğunu söyledim.”

“Berna Hanım bana CHP’ye katılıp katılmayacağımı sordu, ben ise bu konuda bir düşüncem olmadığını net bir şekilde açıkladım.”

Özgür Özel’den eleştiri: “AKP’ye katılan Serap Yazıcı, güçler ayrılığına dikkat çekip CHP’ye katılmak istemiş!”

“Biz sizin gruba iki eleman veririz, seni alırız.”

Berna Polat, Antalya’daki CHP milletvekili Mustafa Erdem’e durumu iletmiş. Beni telefonla arayan Erdem, benimle bir görüşme yapmak istediğini belirtti.
Ekim ayında, tarihini hatırlayamadığım bir günde, Sayın Mustafa Erdem TBMM muhalefet kulisinde beni gördü ve benimle görüşmek için geldi.

CHP’ye katılma konusunda düşüncelerimi paylaştım; grup oluşturan Saadet ve Gelecek partilerine zarar vermek istemediğimi vurguladım. Bunun üzerine gülerek, “Biz sizin gruptan iki kişi alırız.” dedi.

Bir tarihte, dönem Milletvekili Aliye Coşar’ın danışmanı bana “Serap Vekilimiz bize katılacak mı?” diye sormuş. Danışmanım ise “Bu konuda hiç bilgim yok.” demiş.

“Genel başkanımız Özgür Özel sizinle görüşmek istiyor!”

Bir süre bu konudan sessizlik oldu. 14 Ocak 2025 Salı günü Berna Polat beni WhatsApp’tan aradı ve “Önemli bir konumuz var” dedi. O anda Gelecek Partisi Genel Merkezinin önündeydim ve bir toplantıya geç kalmak üzereydim.

Berna Polat’ın, dolayısyla Genel Başkanımızın benimle görüşme talebi bulunduğunu öğrenince, programım nedeniyle bu görüşmeyi 16 Ocak’a erteledim.

Toplantı sırasında cep telefonumu uçak moduna aldım. Berna Polat, danışmanımı arayarak “Mustafa Erdem Serap Hocayı aradı, telefonu kapalı çünkü.” diye mesaj attı. Bu yazışma da mevcut.

Toplantı sonrası yemek yediğim sırada Mustafa Erdem’i arayıp görüşmek istediğini öğrenince, hemen yemeğimi bitireceğimi ve iş birliği yapacağımı bildirdim.

“CHP’ye katılmam halinde genç anayasa uzmanı Gökçe Gökçen’in de mutlu olacağını belirtti.”

19:48’de ve 20:01’de Mustafa tekrar aradı, “Hızla gitmemiz lazım.” dedi. “Tamam, ofiste görüşürüz.” dedim.

Saat 20:16’da danışmanım, “Antalya vekilimiz geldi odada hocamız bekliyor.” mesajını attı. Bu yazışma da kanıt olarak mevcut.

Sonuç olarak ofisime çıkıp, Mustafa Erdem ile CHP Genel Merkezine gideceğim. Araç kullanıyordu ve ikinci danışmanım da yanımdaydı.

CHP Genel Merkezinde, Özel Kalem Müdürü odasında oturduk. Genel Başkan, Salih Uzun ile birlikte geldi ve “Hoş geldiniz hocam.” dedi. Ardından kapalı alanır formel bir görüşme gerçekleştirdik.

Bu görüşmede Türkiye’nin bir anayasa değişikliğine ihtiyaç duyduğundan ve bu süreçte CHP’ye katılmam nedeniyle Gökçe Gökçen’in de mutluluk duyacağını ifade etti. Ancak ben, “Sayın Genel Başkan, benim ve partiniz arasında bir uyumsuzluk var.” dedim.

Bu uyumsuzluğun gerekçelerini kendisine belirttim.

Öncelikle 367 krizinin yaratılmasında rol oynadıklarını ve bunun anayasal sorunlara yol açtığını belirttim. İkincisi, başörtüsü meselesinin Türk siyasetine damga vurması konusunu gündeme getirdim. Üçüncüsü ise, Ergun Akdağ’ın Sivil Anayasa Taslağı’nın önemini vurgulayıp, taslağı yeterince incelemediğini ifade ettim.

“Sayın Genel Başkan, AKP’den davet aldım ancak kararımı vermedim.”

Kendisi, CHP listelerinde başörtülü bir vekil ile transfer görüşmeleri yapıldığını söyledi. 2007’de hazırladığımız Anayasa Taslağı hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığını belirtti. “Rapora değil, metne inanmalısınız.” dedim. Özgür Özel, o anda telefonla meşguldü.

Arkadaşlarım şuan yoldayken, toplantıyı tamamlayarak genel kurula geçmem gerektiğini belirttim. “Sayın Genel Başkan bana AKP’den de bir davet var, henüz kararımı vermediğimi belirtmek isterim.” dedim.

Sonuç olarak, Gelecek Partisi’nde kalmam durumunda saygı göstereceğine dair ifadesini konuşup, danışmanım yanımıza gelerek toplantıyı sonlandırdık.

31 Ocak 2025’te Berna Polat, danışmanıma bir mesaj atarak benimle görüşmek istediğini bildirdi. Danışmanım, benim talimatımla olumsuz yanıt verdi. Bu yazışmalar da elimde mevcut.

İşte bu olayları Özgür Özel’in 25 Şubat 2025 tarihli grup toplantısında benimle ilgili yaptığı asılsız suçlamalara cevaben kamuoyuna açıklıyorum. Not: Tüm yazışmaların ekran görüntüleri tarafımdan yayınlanmamaktadır, kişisel verilere olan saygımdan dolayı.

“`