İsrail’in Kanal 7 televizyonunun haberine göre, Smotrich, bir toplantıda yaptığı konuşmada, işgal altındaki Batı Şeria’nın C bölgelerine işaret ederek, “2025, 1967’den bu yana ilk kez onların inşa ettiğinden daha fazla yıktığımız yıl olacak” ifadelerini kullandı.
Smotrich, Batı Şeria’daki yıkım operasyonlarını tüm hızıyla sürdürdüklerini belirterek, “Tüm gücümüzle, daha fazla yıkımla devam ediyoruz. Çatışmanın özü toprağın kontrolüdür. Toprağı kim kontrol ederse onun geleceğini de o belirler” diye konuştu.
Smotrich, Tel Aviv hükümetinin İsrail’in kontrolündeki bölgelerde yıkımları artırmak ve Filistinlilerin inşaat yapmasını engellemek için çalışacağını ifade ederek, Filistin inşaatlarının tamamen yasaklanması ve İsrail’in bu topraklar üzerindeki kontrolünün yeniden sağlanması için çabalayacağını vurguladı.
İsrail, 7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı saldırıdan bu yana, 1967’den beri işgal altında olan Batı Şeria’yı ilhak etme hamlelerinin bir parçası olarak Yahudi yerleşim faaliyetlerini yoğunlaştırmış durumda.
Tüm bu gelişmeler, İsrail’in resmi makamlarından yapılan açıklamalarının, ilgili uluslararası meşruiyet kararlarını ihlal ederek ve hiçe sayarak Filistin devletinin kurulmasını reddetmesinin gölgesinde gerçekleşiyor.
Birleşmiş Milletler, işgal altındaki Filistin topraklarında inşa edilen Yahudi yerleşim birimlerinin yasa dışı olduğunu ve İsrail-Filistin sorununu iki devletli çözüm ilkesine göre çözüm şansını zayıflattığını vurguluyor ve on yıllardır bunların durdurulması için çağrıda bulunuyor.
Filistinliler, İsrailli yetkililerin, C bölgesinde izin alınmadan inşaat yapılmasını veya arazi ıslahını engellediğini ve ruhsat almanın neredeyse imkansız olduğunu belirtiyor.
1995 yılına ait “Oslo 2” anlaşmasına göre Batı Şeria toprakları 3 bölgeye ayrıldı. A bölgesi tamamen Filistin kontrolünde. “B” bölgesi İsrail’in güvenlik kontrolü altında ve sivil ve idari olarak Filistin kontrolünde.
C bölgesi ise tamamen İsrail’in sivil, idari ve güvenlik kontrolü altında, 2002’de Batı Şeria’nın yeniden işgal edilmesinin ardından Filistin yönetiminin bu bölgelerde fiili olarak kontrolü kalmadı.
C bölgesinin yüzde 80’inden fazlası İsrail’in kontrolü altında, bunlar arasında daha önce doğal koruma alanı olarak sınıflandırılan ve bu statüsü kaldırılarak C bölgesine dönüştürülen yüzde 3’lük alan da var ve İsrailliler bu bölgede binaların yıkılmasına dair emirler vermeye başladı.
